2. Dünya Savaşı sırasında Yugoslavya’dan kaçarak Beyoğlu‘na sığınan bir ailenin işlettiği küçük meyhane.
Amir, karısı Anna ve iki küçük kızları Emina ile Ayşa, Sümbül Sokağı’nda, Fischer Lokantası’nın karşı köşesini mesken tutup altı masalık Saraybosna Meyhanesi’ni açtılar.
Amir’in Türkçesi yoktu, ama esas lüzumlu olan meyhanecilik lisanına vâkıftı, çünkü ana mesleğiydi. Eski bir gramofon ayarlayıp yanlarında getirdikleri Sevdalinka plaklarıyla müşterilerine alışılmadık bir atmosfer sundular. Bu içli plakların yanı sıra Rasoy (bir tür lahana turşusu) gibi Balkan lezzetleri ve halk arasında erik rakısı olarak bilinen Slav içkisi Slivovica [Slivovitz] Yugoslav müdavimler için bulunmaz nimetti. Saraybosna Meyhanesi’nde rakının her türlüsü verilirdi, ama Kulüp Rakısı yeğlenirdi. Meyhanenin kaderini savaş döneminin karartma geceleri tayin etti. Akşamları dışarıya ışık sızmasın diye camlara muşamba storlar konur, güzelim müziğin sesi iyice kısılırdı. Amir zorlukları göğüsleyemeyince, duvardan özene bezene yaptırdığı resimleri bir bir toplayarak dükkânı kapattı. Bol pantolonu ve sarı saçlarını örten Montgomery beresiyle güzel karısı Anna, az zamanda çok canlar yaktı.
Amir’in Türkçesi yoktu, ama esas lüzumlu olan meyhanecilik lisanına vâkıftı, çünkü ana mesleğiydi. Eski bir gramofon ayarlayıp yanlarında getirdikleri Sevdalinka plaklarıyla müşterilerine alışılmadık bir atmosfer sundular. Bu içli plakların yanı sıra Rasoy (bir tür lahana turşusu) gibi Balkan lezzetleri ve halk arasında erik rakısı olarak bilinen Slav içkisi Slivovica [Slivovitz] Yugoslav müdavimler için bulunmaz nimetti. Saraybosna Meyhanesi’nde rakının her türlüsü verilirdi, ama Kulüp Rakısı yeğlenirdi. Meyhanenin kaderini savaş döneminin karartma geceleri tayin etti. Akşamları dışarıya ışık sızmasın diye camlara muşamba storlar konur, güzelim müziğin sesi iyice kısılırdı. Amir zorlukları göğüsleyemeyince, duvardan özene bezene yaptırdığı resimleri bir bir toplayarak dükkânı kapattı. Bol pantolonu ve sarı saçlarını örten Montgomery beresiyle güzel karısı Anna, az zamanda çok canlar yaktı.
Behzat Üsdiken Pera’dan Beyoğlu’na 1840-1955
Rakı Ansiklopedisinden alıntıdır.
(Visited 172 times, 1 visits today)