Beyoğlu’nda Bohem Çevrenin Gözdesi; La Bohème

La Bohème 1960’ların Beyoğlu‘sunda bohem çevrenin sık sık uğradığı alafranga meyhane.

Ahmet Oktay anılarında, bir bakıma geceye hazırlık yeri olan Kulis‘te iki kadeh içtikten sonra gittikleri mekânları anlatır. Bunlardan biri Galatasaray’dan Tünel’e inilirken soldan ikinci sokakta bulunan ve adını Giacomo Puccini’nin ünlü operasından alan La Bohème’dir. “Memurduk, öğrenciydik, işsizdik” diye yazar Ahmet Oktay: “Demek oluyor ki, dünyanın ahvaliyle de ister istemez meşgul oluyorduk. Tükenmeyen konu sanat, edebiyat olduğu kadar politikaydı da. Belki de bu yüzden, tesadüf olacak değil ya, La Bohème polisçe sıkı gözetim altında tutuluyordu.” Hristaki‘nin karşısında yer alan ve her daim dolu olan La Bohème’in içini ise şöyle tasvir eder: “Bir balkon bölümü vardı, orada otururduk genellikle. Orkestrasını hiç unutamam; bir piyanist kadın, bir akordeoncu ve bir kemancı. Akordeoncu ile kemancı düşmemek için neredeyse birbirlerine dayanacak, sırtlarını da duvara verecekler sanırdınız. Öyle yaşlıydılar ya da yaşlı görünüyorlardı.” PELİN ÖZER
Ahmet Oktay Gizli Çekmece
(Visited 138 times, 1 visits today)

Leave A Comment

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir