Adı geçenlerin yanı sıra Tuhaf Bir Kadın adlı romanında Lambo’ya geniş bir yer veren Leylâ Erbil, bir söyleşisinde Leyla Umar’la birlikte Lambo’ya ilk gidişinin hikâyesini anlatan Güner Kuban, Ahmed Arif, Ömer Faruk Toprak, Abidin Dino, Cahit Sıtkı Tarancı, Salâh Birsel, İlhan Berk, Ömer Faruk Toprak, Agop Arad, Turan Erol, “Polis Haydar” diye tanınan Haydar Saka, Lambo’dan geçenler arasındadır.
Ancak Lambo’nun büyüsünü anlayabilmek için İlhan Berk’i dinlemek gerekir:
“M. Lambo’nun meyhanesi belki de dünyanın en küçük meyhanesidir: Bir tramvay büyüklüğündedir.
Bu dünyada, Rimbaud (şiirin bu delifişeği) gibi, yaşadığına inanmayan Sait Faik, yalnız burada varlığından kuşku duymaz. Dünyada sanki ilk güzel günü burada olmuştur; cigarası ilk burada yanıyordur; ocağı ilk burada tütüyor, çorbası pişiyor ve de ilk burada keyfi tamdır. Her şeyin de ilk burada ayrımındadır. Yine yalnız burada, yüzüne, ayağına, ellerine, saçlarına Azrail’in eli uzanamayacaktır. Bu bir ‘oda kokusu’ dünya, burada cennete –nasıl bir yerse cennet– dönmüştür. Ya da burada Barbo Yakamoz ile balığa çıkıyordur! Ve dünya kadar balık tutmuşlardır.
Ya Abidin Dino için burası nedir?
Yalnız Sait’tirAbidin, Sait’in ancak burda Sait olduğunu bilir çünkü. Bu kendisi için de böyle değil midir? Hem Bedri Rahmi de görünmüştür işte; arkasına da çiçeği burnunda Orhan Peker ile Turan Erol’u da takmıştır. Ama Abidin ile Sait burda yalnız ikisi iken kendileridir. Bu Böyledir ama, Bedri Rahmi’nin gelişiyle de dünya daha bir onların olmuştur. M. Lambo da bunu anlamıştır. Her zaman kendi dünyasında olan M. Lambo, böyle anlarda daha bir içine kapanmasını bilir.
M. Lambo konuşan bu üç ipek sesi duymaz bile. Hem bu üç ipek sesin arasına giren bir ses daha vardır.
Orhan Veli’dir bu da.
Orhan Veli de şiirlerinden çıkmış gelmiş gibidir.
Sait de dünyanın en güzel konuşan insanlarını bulmuştur; elbette konuşacaktır. Konuşmasını da hep küfürlerle süsleyecektir. Başka türlü nasıl olur? Konuşmak Sait için biraz da bu değil midir?
Ya Cahit Irgat mı? O zaten Mücap Oflu ile zaten burdan çıkmıyordur.
Berk’e gelince, o Abidin’le –Abidin onun elini hiç bırakmamıştır ki– gelmişti; üstü başı da asker kokuyordur. Sonra da bu avuç içi kadar yerde herkes ayaktadır. Burda dünyaya ayakta gelinmiştir.” TAMER ERDOĞAN
Mücap Ofluoğlu Bir Avuç Alkış / Ömer Uluç Heves Kuşu Durmaz Döner / Afif Yesari İstanbul Hatırası / İlhan Berk Pera / Rifat Ilgaz Yokuş Yukarı / Ece Ayhan “Sait Faik’in Açık ya da Gizli Kış Mekânları-2”, Arkitekt, 1992, Sayı 3, s. 94-99 / Ara Güler http://orhankemal.org/links/587.htm
(Visited 448 times, 1 visits today)